fbpx

Çocukları İstismardan Korumak

İstismardan Koruma

ÇOCUĞUNUZU CİNSEL İSTİSMARDAN KORUMAK İÇİN DİKKAT ETMENİZ GEREKENLER

Günümüzde çocuğa karşı ihmal ya da istismar durumları giderek üzücü bir şekilde artış göstermektedir. Hem kız çocukları hem de erkek çocukları için giderek artan bu üzücü durum aslında gerekli bilinçlendirmeler ve eğitimlerle en azından çocuk için yıkıcı boyutlara ulaşmadan önlenebilecek bir durumdur.

İşte, ebeveyn olarak bilmeniz ve dikkat etmeniz gerekenler:

  • İstismar; fiziksel, duygusal ya da cinsel olarak gerçekleşebilir. Özellikle cinsel istismardan söz etmek için yalnızca cinsel birleşmenin olmuş olması gerekmez. Kötü niyetli bir dokunuş, bir bakış, yüz yüze ya da internet üzerinden cinsel içerikli konuşmaya zorlama, teşhircilikte bulunma, zorla pornografik içerik izlettirme ya da bunlar için çocuğu kullanma vb. durumların hepsi cinsel istismar olarak tanımlanmaktadır.
  • İhmal; fiziksel ve duygusal olarak gerçekleşmektedir. Çoğunlukla çocuğun ebeveyni ya da ona bakım veren kişi tarafından gerçekleştirilir. Ebeveynlerin çocuğun temel ihtiyaçlarını (fiziksel) karşılamaması ve psikolojik ihtiyaçlarını karşılamaması şeklinde ortaya çıkar. İhmal, istismar kadar olmasa da çocuğu psikolojik anlamda etkileyen, derinden izler bırakan çocuğa kötü davranışlarda bulunmanın en yaygın şekillerinden birisidir.
  • Bir çocuğun ihmal edildiğini şu durumlar söz konusu ise tahmin edebilir ya da anlayabilirsiniz; çocuk sürekli kirli geziyor, kötü kokuyor ise, okula devamsızlığı çok fazlaysa, alkol-uyuşturucu-sigara gibi bağımlılıkları var ise, kendine zarar veriyorsa, güçsüz ve zayıf görünüyorsa, yemek yiyemiyor ve çoğu zaman bunun için dileniyorsa.
  • Bir çocuğun istismar edildiğini işaret eden pek çok belirti olabilir. Bu durum fiziksel ve cinsel istismarda farklılık göstermekle birlikte oldukça fazla sayıda ortak belirtileri de bulunmaktadır. Eğer aşağıdaki durumları gözlemliyorsanız lütfen dikkatli olun!
    1. Çocuğunuzun vücudunda açıklanamayan ve sürekli tekrar eden yara ya da yanık izleri. Görünen ya da görünmeyen bölgelerinde ısırık, morluk, kızarıklık, kesik vs. gibi izlerin bulunması.
    2. Genital bölgede meydana gelen şişlik, kızarıklık, ağrı, morluklar.
    3. İdrarını yaparken yanma ya da acı çekmesi.
    4. Yırtılmış, kirlenmiş ya da kan lekeli iç çamaşırları.
    5. Aşırı korku duyma
    6. İletişim problemleri yaşama
    7. Ebeveynlerden uzaklaşma ve kaçınma
    8. Fiziksel temastan kaçınma
    9. Ani fiziksel değişiklikler örneğin birden zayıflama ya da kilo alma
    10. Öfke patlamaları yaşama
    11. Parmak emme, tırnak yeme, sallanma gibi aniden ortaya çıkan davranış bozuklukları
    12. İçe kapanıklık
    13. Öğrenme güçlüğü, akademik başarıda düşüş
    14. Uzaklaşma ve depresyona yatkınlık
    15. Beklenmedik ve ileri düzey yaşına uygun olmayan şekilde cinsel bilgi sahibi olma
    16. Sürekli cinsel içerikli oyunlar oynama
    17. Belirli kişilerden ya da belirli yerlerden korkma, tanıdık bir bireyden özellikle korkma, kaçınma.
    18. Uyku bozuklukları, kabus ya da uyurgezerlik gibi uyku problemleri
  • Ebeveynler olarak çocuğunuzla doğru şekilde bir bağ kurmanız önemlidir. En sağlıklı bağ çocuk ile aranızda kuracağınız güvenli bağdır. Ebeveynleri ile arasında güvenli bağ gelişmiş çocuk yaşadığı hiçbir durumu ailesinden gizlemeyecektir.
  • İstismarı önleyebilmeniz için dikkat etmeniz gereken bir diğer önemli konu ise, çocuğunuza yaşına uygun cinsel eğitimi vermenizdir. Bu doğrultuda çocuğunuza özel bölgelerini öğretmek, iyi-kötü dokunuşlar hakkında bilgi vermek onun bu konu hakkında bilinçlenmesine ve gelecek zararlara karşı farkındalık kazanmasına yardımcı olacaktır.
  • Geçmiş zamanlarda çocuklara verilen nasihatler çoğunlukla, yabancılarla konuşmama, görüşmeme, yabancılardan bir şey istememe şeklindeydi. Ancak günümüzde geldiğimiz noktada istismarların %80’i çocuğu tanıyan hatta çoğu zaman aile içerisindeki bireyler tarafından gerçekleştirilmektedir. Bu noktada çocuğa özel bölgelerini, iyi-kötü dokunuşu anlatıp her kim olursa olsun bu sınırı geçerse gelip sizinle paylaşması gerektiğini ona anlatmalısınız.
  • Çocuğunuzla güven temelli, sevgiyle desteklenen açık ve net bir iletişim şekli geliştirmelisiniz. Çocuğunuza karşı aşırı tepkiler veren, yargılayıcı, azarlayıcı ebeveynler olmanız onların yaşadığı şeyleri sizlere anlatmasını imkânsız hale getirecektir. Bu nedenle çocuğunuz böyle bir durumla karşılaştığında, sizinle paylaşabileceğini bilmeli ve kendisini yalnız hissetmemelidir.
  • İstismara uğrayan çocukların hissettiği en büyük ve en korkutucu duygu “suçluluk” duygusudur. Çoğu zaman kendilerini suçlarlar, bu durumdan utanç duyması gerekenin kendileri olduklarını sanırlar. Kendilerini sevilmeye, değer verilmeye layık görmezler ve çoğu zaman kendilerine karşı aşırı bir öfke duyarlar.
  • Çocukları bu suçluluk duygusundan kurtarabilmek için yapılacaklar konusundaki en büyük sorumluluk ise ebeveynlere düşmektedir. Asıl sorumlunun ve suçlunun kendileri olmadıkları anlatılmalı. Duygusal destek sağlanmalı ve güven duygusu verilmeli. Sonrasında ise, en hızlı şekilde gerekli şikâyetlerde bulunup, resmi işlemler başlatılmalıdır.
  • Şikâyet süreci oldukça uzun ve zorlu olduğundan, çoğu aile bunun çocuğu için daha yıpratıcı olduğunu düşünmektedir. Ancak ebeveynler olarak duruma sessiz kalmanız, üstünü kapatıp devam etmeye çalışmanız çocuğunuza daha fazla zarar verecek ve daha fazla suçluluk ve utanç duymasına sebep olacaktır.

Çocuklara kimsenin el uzatmadığı ve onların tüm kötülüklerden uzak kaldığı güzel günler diliyorum…

Yorum Yaz